Oyun dünyasında herkesin bildiği türler vardır. En çok oynanan türler FPS (Birinci Şahıs Nişancı), RPG (Rol yapma oyunları) ve MMO(Devasa çevrimiçi oyunlar) diyebiliriz. Bu türlerin en büyük örnekleri FPS için Halo, Farcry ve Call of Duty gibi aksiyon oyunları; RPG için Elden Ring, Witcher ve Diablo gibi macera oyunları; son olarak MMO için de Pubg, Call of Duty: Warzone ve World of Warcraft gibi çok tercih edilen, geniş kitlelere ulaşan çevrimiçi oyunlardır.
Bu oyunlardan özellikle RPG ve FPS oyunları hikayeli oyun tercih edenlerin favori oyunlarıdır. Büyük oyun dergilerinin en yüksek puanlar verdikleri, sert “gamer” kitlesinin en tercih ettiği ve yılın oyunu olmaya en çok yaklaşan oyun türleri de bu oyunlardır. Hikâye anlatma kabiliyetleri, gösterdikleri karakterleri ve potansiyel olarak sağlayabileceği sağlam bir oyun içi aksiyon ile genelde bu türler oyunculara hitap eder. Bu türler dışında da dışarıdan bir tür bu oyuncuları etkilemez. Daha doğrusu kolay kolay etkilemez. İşte 2023 yılında, çok uzun zaman sonra bir oyun tüm bu yargıları yıkarak yılın oyunu seçildi. İşte bu oyunun adı Baldur’s Gate 3!
Nedir Bu Tür?
Açıkçası bu oyun ilk duyurulduğunda oyunculara sorsaydınız muhtemelen büyük bir bölümü bu oyunu almayacağını söylerdi. Bunun nedeni de Baldur’s Gate serisi gibi oyunların çok limitli bir oyuncu kitlesine hitap etmesidir. Peki, bu oyun türü nedir? Sıra tabanlı oyunlar!
Sıra tabanlı oyunlar genellikle taktiksel bir oynanış içeren, bir hamle yapmanızdan sonra karşı tarafın hamlesini yaptığı aksiyona dayanan oyunlardır. Bu türdeki hemen hemen her oyun çok limitli kitlelere hitap eder çünkü oyuncular genelde hamle sırası beklemektense gerçek zamanlı aksiyon beklentisinde olurlar. Sonuçta kim Kratos ile ortalığı yakıp yıkabilecekken beklemek ister? Tabi belli bir oyuncu kitlesini memnun eden bir tür olsa da çıkıp da ortalığı yakıp yıkması zordur. Peki, Baldur’s Gate 3 ne yaptı da hem kendi önceki iki oyununu hem de türünü aşarak 2023 içerisinde çıkan en büyük oyunlardan birisi oldu?
Baldur’s Gate 3 Neden Özel?
Önce minik bir algıyı düzeltelim. Bir önceki kısımlardan “Baldur’s Gate 3 dışında hiçbir sıra tabanlı oyun büyük bir etki yapmadı” gibi bir anlam çıkmaması adına birkaç önemli oyunu da analım istedik. Örneğin Divinity oldukça önemli bir oyundur ve hikayesi ile de aksiyonu ile de gerçekten oyuncuları etkilemiştir. Yine de Divinity gibi gerçekten kitlesini aşan oyunlar bile bu kadar büyük sükse yaratmamıştır. Bu nedenle Baldur’s Gate 3 birazdan sayacağımız tüm özellikleriyle kendi türündekilerin en iyilerini dahi geçerek türe uzak oyuncuları bile çekti.
Bir oyunda önemli olan birkaç element vardır. Bunlar:
- Hikâye
- Oynanış
- Karakterler
- Dizayn ve Görüntü
İşte genelde sıra tabanlı oyunlar bu dört elementten bazılarında gücünü gösteremez veya hepsinde belli açılardan iyi olur ama dünyanın dört bir yanını etkileyecek kadar başarılı olamazlar. Baldur’s Gate 3’e baktığımızda ise bu dört alanda da gerçekten büyük bir iş görebiliyoruz. Şimdi gelin bu oyunu kısaca inceleyelim.
Yeni Bir Efsane: Baldur’s Gate 3
Öncelikle oyuna başladığımız anda bizi, görebileceğiniz en geniş karakter yaratma ekranlarından birisi karşılıyor. Birçok oyunda görüntüye gösterilen özen karakter yaratmanın içeriğine gösterilmez ama Baldur’s Gate böyle değil. Kesinlikle içerik de görüntü kadar önemsenmiş. Siz daha en baştan karakterinizi macera boyunca nasıl ilerleteceğinizi kararlaştırmış oluyorsunuz. Tüm ilerleyişinizi tek bir karakter yaratma ekranında bitirmiyorsunuz elbette ama kesinlikle bir eğilim gösteriyorsunuz. Kaba kuvvet konularında iyi bir silahşordan kurnaz bir hırsıza, hedefini on ikiden vuracak bir okçudan dünyaya meydan okuyan bir büyücüye kadar çok çeşitli özelliklere sahip bir karakter yaratıyorsunuz.
Sonrasında oyun sizi ilginç bir hikâye ile başlatıyor. Oyunu oynamamışlara rezil etmek istemediğimiz için hikâyesi hakkında pek bir ipucu vermek istemiyorumuz ama kendimizi önce amansız görünen bir belanın içinde buluyoruz. Ardından oyunun gerçekten incelikle yazdığı, zengin arka planlara sahip karakterlerini toplayarak ekip oluyoruz. Kurduğumuz her diyalogda bu ekibe dair yeni bir şey öğreniyoruz ve onların da hikâyelerine tanıklık ediyoruz. Tabi bunun dışında çevremizde olan onlarca diğer şeyler de cabası. Oyun hemen her gittiğimiz yer için yeni bir macera kanadı çıkarıyor önümüze. Verdiğimiz kararlara göre şekil alan onlarca macera oluyor. Bazen bir cevap ile çatışmaya giriyoruz bazen tek bir doğru cevapla onca çatışmayı aşarak kolay yoldan hedefe ulaşıyoruz. Oyunun bu dengesi her diyaloğu önemsememizi sağlıyor. Bunun dışında oyun kesinlikle bir zindanlar ve ejderhalar dengesi içeriyor. Yetkinliklerimize ve karşılaştığımız şeylere göre bir şeyler deniyoruz ve oyun bize zar attırıyor. Attığımız zarın yapacağımız hamlenin zorluğuna göre aşması gereken bir değer oluyor. İki zar atıyoruz ve en yüksek zar 20 oluyor. Bazen attığımız zar istenenden az olsa bile ek kabiliyetlerimiz sayesinde o skoru yavaş yavaş aşabiliyoruz. Bu da yine oyunun hemen her kararı önemsemeniz gerektiğini anlatan bir yolu oluyor.
Tüm bunların yanında gerçekten inanılmaz olan da oyunun bize bıraktığı serbest alan. Hiçbir macerayı takip etmek zorunda kalmıyorsunuz. Hiçbir olayda aynı yolları takip etmeniz gerekmiyor. Oyunun size hemen her konuda sonsuz imkân sunduğu gerçek bir macera oluyor bu şekilde. Tüm bu nedenlerle söylemek mümkün ki Baldur’s Gate 3 yılın oyunu olmaya kesinlikle hak etmiş bir oyun. Gelecek ne gösterir bilmiyoruz ama gelecekte de bu şekilde özgür bir macera sunacak oyunların artacağını söylemek böyle bir önder varken yanlış olmayacaktır…
Bize Destek Olmak İster Misiniz?
- Dilerseniz Patreon hesabımız üzerinden bize aylık veya tek seferlik bağış yaparak destekte bulunabilirsiniz.
- Daha detaylı bilgi almak için “Bize Destek Olabilirsiniz!” sayfamızı inceleyebilirsiniz!
