BiyolojiKimya

Neden Bazı İnsanların Bazı Yiyeceklere Alerjisi Vardır?​

Neden Bazı İnsanların Bazı Yiyeceklere Alerjisi Vardır?

Dünyadaki en sıkı güvenlik kontrolü nerededir? Bankalarda mı? Ya da Havaalanlarında mı? Dünyanın en güçlü güvenlik kontrollerinden biri bizim içimizde. Evet, gerçekten de bağışıklık sistemimiz dünyadaki en güçlü savunma sistemlerinden biri.

Peki, bu güçlü bağışıklık sistemi neden bazı insanlarda zararsız yiyeceklere de tepki veriyor. Mesela insanların çoğu fıstık ezmesini yediğinde sanki zehirlenmiş gibi vücutları tepki vermeye başlıyor. İyi de bu zararsız fıstık ezmesi nasıl oluyor da bu güçlü savunma sisteminin kafasını karıştırıyor? Yoksa bu güvenlik sandığımız kadar mükemmel değil mi?

Yemek Yediğimizde Bağışıklık Sistemimiz Ne Yapar?

Bağışıklık sistemimizi şöyle hayal edebiliriz: Bir şey yediğimiz zaman, örneğin tavuk gibi pek alerjen olmayan bir gıda yediğinizde, o besinin proteinleri güvenlik kontrolünden geçiyor. Bu güvenlik kontrolünü sağlayan hücrelere IgE hücreleri de deniyor. Ancak bu IgE hücreleri onay verdiği takdirde besin içeri girebilmiş oluyor.

Örneğin tavuk yediğimizde, güvenlik personeli ‘Evet bu sadece tavuk. Tehlikeli değil ve bana zarar veremez. O halde sen geçebilirsin’. Diyor. Burada hiçbir sıkıntı yok.

Tavuk proteinin güvenli olması

Ama diyelim ki sizin fıstık ezmesine alerjiniz var ve fıstık ezmesi yediniz. Bu sefer IgE antikorları adeta şaşkına dönüyor. Bir anda ‘Hayır olamaz. Bu parazite benziyor. Bu benim için tehlikeli olabilir. Hemen öldürmeliyim’ diyerek geçişe izin vermiyor. Daha sonra acil durum butonuna basarak destek çağırıyor.

Gelen bağışıklık sisteminin kendini asayişe adamış yetkilileri fıstık ezmesinin proteinlerini yok etmeye çalışıyor. Bu emniyet amirleri ellerindeki en etkili silaha başvuruyorlar: Histamin.

Histamin o kadar gözü kara bir kimyasal ki hedefindeki molekülü öldürmek için her şeyi yapmaya hazırdır. Hatta sizi korumak için sizi öldürmeyi bile göze alabilir!

Yer fıstığı proteinin parazite benzemesi

Alerji İlaçları: Antihistaminikler

Bu tatlı muhafazakar kimyasal bizim vücudumuzdaki alerji semptomlarımızın da sebebi aslında. Alerji belirtilerinden olan vücudunuzun şişmesi, kızarması, kaşınması hep bu aşırı korumacı arkadaşımız yüzünden. Bu yüzden alerji belirtileri gösterdiğiniz zaman hemen üzerinde antihistaminik yazan alerji ilaçları içeriz.


Alerji ilacı

Evet, vücudumuzun savunma sisteminin temelde nasıl çalıştığını öğrendik. Peki nasıl oluyor da fıstık ezmesi ile parazitin farkı ayırt edilemiyor?

Protein Benzerlikleri

Bu soruyu cevaplamak isteyen bir biyolog, Nidhi Tyagi, metazoan parazitlerini ve fıstık proteinlerini gözlemliyor. Çalışması sonucunda, fıstık proteini ve parazit proteini arasındaki benzerliğin %63 olduğu sonucuna varıyor. Bu oldukça yüksek bir sayı. Bu yüksek benzerlik oranını şu şekilde yorumlayabiliriz: Parazit proteini ve fıstık proteini şekil olarak birbirine o kadar benziyor ki bizim bağışıklık sistemimiz farkı ayırt edemiyor. Bu yüzden zararsız fıstığı tehlikeli bir parazit zannedebiliyor.

Tamam, protein benzerliği bir sebep olabilir ama o halde neden sadece bazı insanların fıstık ezmesine alerjisi var. Eğer tek sorun protein benzerliği ise herkesin alerjik olması gerekmez miydi?

Bu soruyu cevaplamak için ikinci sebebe bakmalıyız: Hijyen Hipotezi.

Reklam

Hijyen Hipotezi

Geçtiğimiz yıllarda doktorların birçoğunun kararı şuydu: Çocuklar bakterilerden uzak, sağlıklı ortamlarda büyütülmeli. Ayrıca alerjen riski olan gıdaları da belli yaşa kadar kesinlikle tüketmemeli. Tedbir amaçlı söylenen bu sözler ilk bakışta oldukça doğru geliyor ama ne var ki bu yöntem gıda alerjisi oranını düşürmüyor. Aksine hızlanarak artıyor.

Fair Health Organization’ın raporuna göre ciddi sorunlarla sonuçlanan gıda alerjisinin oranı %377 artmış. 2007-2016 yıllarında gerçekleşen bu olağanüstü artışın sebebini bulmak isteyen bilim insanları hijyenden şüphelenmeye başladı. Ve ardından şu haritaya baktı.


Dünyadaki astım yaygınlığı

Global Burden of Disease’in yayınladığı bu harita 2017 yılındaki astım hastalığının ülkelere göre yoğunluğunu göstermekte. Bu haritada Danimarka, Avustralya ya da Kuzey Avrupa ülkeleri gibi gelişmiş ülkelere baktığımızda astım hastalığının kırmızı renkte yani daha yaygın olduğunu görüyoruz. Ama Afrika ülkeleri ya da Hindistan gibi daha az gelişmiş ülkeler ise açık sarı renkte yani astım bu ülkelerde yaygın değil. Astım hastalığındaki bu dağılım gıda alerjilerinin sebeplerini de sorgulattı. Bu araştırmalar sonucunda bilim insanları şu soruyu sormaya başladı: Acaba fazla mı temiziz?

Fazla temiz olabilir miyiz?

Evet, hijyen hipotezi de tam bunu söylüyor. Bizler fazla hijyenik ortamlarda büyütülüyoruz. Bu yüzden bizim bağışıklık sistemimiz yeterince mikropla ya da alerjenle karşılaşamıyor ve gelişimini tamamlayamıyor. Yeterince güçlü olmayan bağışıklık sistemimiz de parazit proteini ve fıstık proteini arasındaki farkı anlayamıyor.

Aslında hijyen hipotezinin arkasındaki fikir ile aşılar bir konuda benzerlik gösteriyor. Aşılarda da az miktarda zararlı mikroorganizmaların vücuda alınması savunma sistemimizin güçlenmesini sağlar. Hijyen hipotezi de çocukken daha pis bir ortamda büyüyenlerin savunma sisteminin daha güçlü olacağını savunuyor. Kulağa mantıklı geliyor değil mi?

Ama şunu unutmamalıyız ki bu sadece bir hipotez. Çeşitli araştırmalar olsa da henüz kesin bir sonuç dememiz mümkün değil. Ayrıca karşı argümanları destekleyen çeşitli veriler de mevcut. O yüzden çocukların alerjen gıdaları ne zaman yemeye başlaması ile alakalı en doğru bilgiyi size her zaman doktorunuz verecektir.

Maalesef ki henüz alerjinin tedavisini bulabilmiş değiliz. Ancak bilim tarihini incelediğimizde geçmişte gizem olarak adlandırdığımız birçok fikrin şu anda gerçeğe dönüştüğünü gözlemleriz. Elbet bir gün bilim, alerjinin de tedavisini bulacaktır. Ona inanmak ve güvenmek zorundayız. Bilime olan inancınızın hiç bitmemesi dileğiyle.

Kaynakça ve İleri Okuma

Asthma prevalence. (n.d.). Retrieved from https://ourworldindata.org/grapher/asthma-prevalence

Bloomfield, S. F., Stanwell-Smith, R., Crevel, R. W., & Pickup, J. (2006). Too clean, or not too clean: the hygiene hypothesis and home hygiene. Clinical and experimental allergy : journal of the British Society for Allergy and Clinical Immunology, 36(4), 402–425. https://doi.org/10.1111/j.1365-2222.2006.02463.x

Food Allergy in the United States: Recent Trends and Costs. (2017). Retrieved from https://s3.amazonaws.com/media2.fairhealth.org/whitepaper/asset/Food%20Allergy%20White%20Paper%20Final.compressed.pdf

Tyagi, Nidhi, et al. “Comparisons of allergenic and metazoan parasite proteins: allergy the price of immunity.” PLoS computational biology 11.10 (2015): e1004546.

Kullanılan görsellerin kaynaklarına, görsellerin üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Bize Destek Olmak İster Misiniz?

  • Dilerseniz Patreon hesabımız üzerinden bize aylık veya tek seferlik bağış yaparak destekte bulunabilirsiniz.

Bağış Yapmak İstiyorum!

Mete Esencan

Herkese merhaba! Ben Mete Esencan. ODTÜ Kimya Bölümü yüksek lisans öğrencisiyim. Temel bilim eğitimi sırasında edindiğim araştırma bilgisini ve üç yıl boyunca yönetiminde bulunduğum ODTÜ Kimya Topluluğu’nda kazandığım yöneticilik tecrübesini birleştirerek bir platform kurmayı planlamaktaydım. Bu amaçla 2021 yılının Şubat ayında ilk adımı atıp bilim, sanat ve felsefe üzerine sohbet edercesine yazılar yazabileceğimiz bir platform olan Doğa Filozofu’nu kurdum. Herkese keyifli okumalar dilerim!

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu