KimyaBiyolojiTarih

Tavşana Yapışan Titanyum: Protezlerin Tesadüfen Bulunması​

Tavşana Yapışan Titanyum: Protezlerin Tesadüfen Bulunması

İnsan vücudu anlaşılması en zor yapılardandır. Bu karmaşık yapının yabancı maddelere olan tepkisi genellikle çok sıcak olmaz. Pek misafir sevmeyen bedenimiz yabancı molekülleri yok etmek uğruna adeta bir savaş verir. Bu savaşı bitirip adeta ortama beyaz bayrağıyla gelen bir bilim insanımız var: Per-Ingvar Branemark. Bugün bu bilim insanımızın implantları bulma hikayesini öğrenip zavallı tavşanların ruhlarını yad edeceğiz.

Bedenimizin Davetsiz Misafirlere Tepkisi: Evde Yokuz!

Kaybedilen bir uzvun yerine yenisini yapay bir muadilini koymak çok kolay değildir. Yeni eklenen uzuv ne kadar tatlı gelse de “Lütfen, açar mısınız efendim kapıyı?” sorusuna çok kibar bir cevap almaz. Örneğin kaybedilen bir parmağın yerine herhangi bir alternatif maddeden yapılmış bir parmak yerleştirildiğinde savunma sistemimiz devreye girer. İster altın, ister çinko, magnezyum ya da krom kaplı olsun, bağışıklık sistemimiz hepsiyle bir savaşa girer ve asla kaybettiği organın yerine kabul etmez yeni geleni. Kan hücresi grupları yabancı maddenin etrafını çevirir ve onu kaygan ve lifli bir kolajen gömleğe sarar. Yani yabancı maddeyi dışarı atmak için var gücüyle uğraşır. Aslında bu bizim yararımıza olan bir şeydir. Örneğin, bir av kazası sonucunda vücutta kalan iri saçmalarda çok faydalı olur ve bizim hayatta kalma ihtimalimizi artırır.


Diş İmplantı Görsel

Fakat maalesef –alerji yazımızda da belirttiğimiz gibi– bağışıklık sistemimizdeki hücreler fazla korumacıdır. Bu hücreler istilacı yabancı madde ile bizim yararımıza olacak muadil uzuv arasındaki farkı ayırt edebilecek kadar başarılı değillerdir. Bu yüzden eklenen yeni uzuv, kısa bir süre sonra kaygan kolajenlerle kaplanır ve sert bir dille vücuttan dışarı atılır.

Bu kovulma hadisesine sebep olmayacak madde arayışları yıllarca bilim dünyasının gündemindeydi. Ancak, en umut vadeden elementler bile istenilen sonucu vermiyordu.

Tavşanların İçine Bakarken Protezi Keşfetmek

Şimdi zaman makinemizi 1952 yılına ayarlamamız gerekiyor. İsveçli doktor Per-Ingvar Branemark, kemik iliğinin yeni kan hücrelerini nasıl ürettiği üzerinde çalışmaktaydı. Bu amaçla denek tavşanlarını incelemeye başladı. Gariban tavşanların kalça kemiklerinde delikler açarak kan hücrelerinin üretimini anlamaya çalıştı. Bu delikleri güçlü ışık karşısında şeffaflaşan, yumurta kabuğu kalınlığında titanyum “pencereler” ile kapladı. 

Gözlemlerinin sonucunu not ettikten sonra artık vakit titanyum ekranları çıkarma vaktiydi. Bu pahalı ekranları çıkarıp aynı deneyi birden fazla denekte tekrarlayarak sonuçları makale haline getirecekti. Beklenen şey titanyum pencerenin rahatça tavşanın minik bedeninden çıkmasıydı. İşte o an, hiç de beklenmedik o tesadüfle karşılaştı Branemark. Titanyum ekran tavşanın damarlarına yapışmıştı adeta. Bir mengeneyle tutturulmuş gibi yerinden kımıldamıyordu.


Tavşan Görseli

Bu tesadüf kan hücrelerinin üretimini anlamaktan çok daha ilgi çekici gelmişti. O ilk andan itibaren protez alanında bir devrim yapacağının sinyalini hissetmişti.

Hipnotize Eden Element: Titanyum

Titanyum bağışıklık sisteminin düşman olarak görmediği bir elementti. Bu hiç beklenmedikti çünkü vücudumuz eser miktarda bile titanyuma ihtiyaç duymuyordu. Yani tamamen yabancıydı bize. O yüzden protezler için iyi bir aday bile değildi. Fakat, bilim sürprizlerle doludur. Özellikle vücudumuzun kimyasallara verdiği tepkileri öngörmek ve anlayabilmek oldukça zordur. Branemark, bu tesadüf üzerine titanyumun, hücrelerimizi bir şekilde hipnotize ettiğini keşfetmişti. 


Titanyum Görsel

Hatta periyodik tablodaki 22 numaralı bu element, sanki gerçek kemikle arasında hiçbir fark yokmuşçasına, vücudun osteoblastlarını, yani kemik oluşturan hücrelerini kendisine yapışmaları için kandırıyordu.

İlk İnsan Denekleri: Laboratuvardaki Araştırmacılar

Elbette böyle bir keşifin ardından hemen “Titanyum kesinlikle protez olarak kullanılabilir” demek kolay değildir. Tavşan denekler yeterli değildir bunun için. İlk denekler ise Branemark’ın laboratuvarındaki araştırmacılar olmuştur. Branemark, titanyumun vücut tarafından kabul edildiğinden emin olmak için, laboratuvarındaki 20 civarı araştırmacının koluna titanyumdan bir parça yerleştirmiştir. Uzun süredir Branemark’ın yanında çalışan araştırmacı Dr. Tomas Albrektsson bu durumu şöyle açıklamıştır:

“Anlamak zorundasınız. Laboratuvardaki her erkek, kardeşim de dahil olmak üzere gönüllü olarak kabul edildi.”

Dr. Tomas Albrektsson
Dr. Tomas Albrektsson
Görsel Kaynağı: Wikipedia

İronik bir şekilde Dr. Albrektsson’un kendisinin kontrol grubunda olduğunu söyleyerek denek olmamıştır. Daha sonra yaptığı açıklamada denek olan herkesin kolunda güzel, minik bir yara izi olduğunu esprili bir dille söylemiştir. Fakat, işin heyecan verici tarafı, bu yerleştirme sırasında oluşan minik yara dışında hiçbir yan etki olmamasıydı. Vücudumuz, tıpkı tavşanda olduğu gibi, titanyumu kendinden bir parça olarak görüp bağrına basmıştı.

Reklam

Özellikle diş implantları her yıl milyonlarca insanın diş ağrısına çözüm bulmaktadır. Bu büyük keşif, sadece protezlerle kalmamış işitme cihazlarının gelişimine de önemli katkıda bulunmuştur.

Kaynakça ve İleri Okuma

Cochlear Guest Writer Cochlear Americas showcases the stories of real people celebrating life’s real moments. This blog was written by a guest writer for Cochlear Americas. (2017, October 24). The rabbit case or how an accident made bone conduction hearing history. Retrieved May 15, 2021, from https://hearandnow.cochlearamericas.com/hearing-solutions/bone-conduction/the-rabbit-case-or-how-an-accident-made-bone-conduction-hearing-history/

Kean, S. (2011). The disappearing spoon: And other true tales of madness, love, and the history of the world from the periodic table of the elements. New York: Back Bay Books/Little, Brown.

Lewin, T. (2014, December 27). Per-Ingvar Branemark, dental Innovator, dies at 85. Retrieved May 15, 2021, from
https://www.nytimes.com/2014/12/28/health/per-ingvar-branemark-dental-innovator-dies-at-85.html

Kullanılan görsellerin kaynaklarına, görsellerin üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Bize Destek Olmak İster Misiniz?

  • Dilerseniz Patreon hesabımız üzerinden bize aylık veya tek seferlik bağış yaparak destekte bulunabilirsiniz.

Bağış Yapmak İstiyorum!

Mete Esencan

Herkese merhaba! Ben Mete Esencan. ODTÜ Kimya Bölümü yüksek lisans öğrencisiyim. Temel bilim eğitimi sırasında edindiğim araştırma bilgisini ve üç yıl boyunca yönetiminde bulunduğum ODTÜ Kimya Topluluğu’nda kazandığım yöneticilik tecrübesini birleştirerek bir platform kurmayı planlamaktaydım. Bu amaçla 2021 yılının Şubat ayında ilk adımı atıp bilim, sanat ve felsefe üzerine sohbet edercesine yazılar yazabileceğimiz bir platform olan Doğa Filozofu’nu kurdum. Herkese keyifli okumalar dilerim!

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu