BiyolojiKimya

Uzaylı Bedenlerinin Potansiyel Elementi: Silisyum

Uzaylı Bedenlerinin Potansiyel Elementi: Silisyum

Silisyum özellikle son yüzyıla damga vuran, en gözde elementtir dersek eğer pek de abartmış olmayız. Şu anda kullandığımız elektronik cihazların hemen hemen hepsi, silisyumun yarı iletken özelliği sayesinde çalışır. Fakat silisyumdan gözlerini alamayan yalnızca teknoloji şirketleri değildir. Bilim kurgu yazarlarının da gözlerini kamaştıracak bir güzelliğe sahiptir.

Karbon elementiyle olan benzerliği, onun “alternatif yaşam kaynağı element adayları” listesinde en tepede yer almasını sağlar.

Periyodik Tabloyu Doğru Okuyabilmek

Her bir dilin kendine özgü okuma kuralları vardır. Örneğin, Türkçe, İngilizce gibi Latin alfabesinin kullanıldığı diller soldan sağa doğru okunur. Fakat, Arapça mesela sağdan sola doğru okunursa anlamlı cümleler oluşturur.

Periyodik tablonun anlamlı sonuçlar verebilmesi için genellikle yukarıdan aşağıya doğru okumalar yapmamız gerekir. Periyodik tablodaki yukarıdan aşağıya giden bu dikey kısımlara sütun adı verilir. Bir sütundaki elementler çoğunlukla birbirlerine yakın özellikler gösterirler.


Periyodik Tablo

Bizi Biz Yapan Element: Karbon

Periyodik tablodaki 14. gruba geldiğimize karşımıza bizi biz yapan element çıkar: Karbon. Canlılar karbon temellidir. Tüm organik yaşam bu element sayesinde hayat bulur. Karbonun canlı yaşamını oluşturmasının arkasında birçok neden yatar. Bunlardan en temel sebebin karbonun dört bağ yapabiliyor olması olduğunu söyleyebiliriz. Dört bağ yapabilen karbon, birçok farklı elementle birleşebilir ve birbirlerine sıkı sıkıya bağlı, upuzun zincir bileşikler oluşturabilir. Bu da hayal bile edilemeyecek kadar farklı maddenin oluşabileceği anlamına gelir.


pexels dexter fernandes 2646237

Başta, periyodik tablonun dilinin sütunlara bakılarak anlaşılabileceğini söylemiştik. Bu sütunlarda yer alan elementler birbirleriyle benzer özellikler gösterirdi. 14. grupta, karbonun hemen altında yer alan element ise silisyumdur. Silisyum da tıpkı karbon gibi dört bağ yapabilir, bu da birçok farklı madde oluşturabileceği anlamına gelir. Fakat, silisyum atomları karbon atomları gibi uzun zincirler oluşturamaz. Yine de doğadaki silisyum bileşiklerinin sayısı herhangi bir kimyasal elementin bileşiklerinden çok daha fazladır.

Nöronlarınızı Silisyumla Değiştirmek Teoride Mümkün!

Silisyumun karbonla olan bu benzerliği, bilim kurgu yazarlarını heyecanlandırmıştır. Alternatif uzaylı yaşamının kilit elementi olabileceği düşüncesi kulağa oldukça mantıklı gelir.

Silisyumun dünya tarihini değiştirecek bir özelliği vardır: yarı iletkenlik. Şu anda kullandığımız teknolojik cihazların neredeyse hepsi silisyum transistörler sayesinde çalışır. Hatta yapay zeka alanındaki güncel çalışmalar, silisyumun karbon temelli olanlar kadar gelişmiş “beyinler” oluşturabileceğini öne sürer. Teorik olarak beynimizdeki her bir nöronu ‘silisyum transistörler‘ ile değiştirebilmemizin önünde hiçbir engel yoktur.

Yanlış Bir Çeviri: Silikon Vadisi (?)

Günümüzde teknolojinin merkezi kabul edilen bir yer vardır: Silikon Vadisi. Tüm büyük teknoloji firmaları, herkesin hayallerini süsleyen çalışma ortamlarına sahiptir bu bölgede. Bu yerin orijinal adı “Silicon Valley” şeklindedir. Silicon, İngilizcede silisyum anlamına gelir. Bu yerin doğru çevirisi ise “Silisyum Vadisi” olmalıdır. Türkçede, genellikle tabancasıyla beraber yapıştırma amacıyla kullanılan madde ise silikondur. Silikon, silisyumdan daha farklı, birçok silisyumun oksijenle birleşerek oluşturduğu polimer bir maddedir ve özellikleri oldukça farklıdır.

Silikon Vadisi'nin Girişi
Silikon Vadisi’nin Girişi

Silisyum Gerçekten Alternatif Bir Yaşam Kaynağı Olabilir Mi?

Bu soruya yanıt vermeden önceki her saniye dışarı attığımız bir molekülle bir karşılaştırma yapmamız gerekir: karbon dioksit (CO2) Bu molekül yaşamımız için oldukça kritik bir role sahiptir ve oda koşullarında gaz halinde bulunur. Peki kardeş elementimiz silisyumun oksijenle yapacağı bileşik ne durumda? SiO2 bileşiği doğada katı halde bulunur ve 2204°C ‘ ye kadar gaz hale geçmez. Hücresel düzeyde katıları solumak hiçbir işe yaramadığından, silisyumun canlı yaşamında kullanımı şu an için pek olası gözükmüyor.

Silisyum ve Karbon
Silisyum ve Karbon
Görsel Kaynağı (Değiştirilmiş): Planet Pailly

Diğer bir dezavantaj ise silisyumun, karbona göre biraz daha tombul ve hantal olmasıdır. Periyodik tabloda aşağıya indikçe elementler kilo almaya başlar. Balık etli elementler de daha yavaş hareket eder. Bu bir elementin aktifliğini etkileyen faktörlerden biridir. Vücudumuzdaki tepkimeler için milisaniyeler bile kritik bir durumda olduğu için ideal elementin formuna dikkat eden bir element olması bir hayli önemlidir.

Kaynakça ve İleri Okuma

Kean, S. (2011). The disappearing spoon: And other true tales of madness, love, and the history of the world from the periodic table of the elements. New York: Back Bay Books/Little, Brown.

Vlasov, L. N., & Trifonov, D. N. (1977). 107 stories about chemistry. Moscow: Mir.

Kullanılan görsellerin kaynaklarına, görsellerin üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Bize Destek Olmak İster Misiniz?

  • Dilerseniz Patreon hesabımız üzerinden bize aylık veya tek seferlik bağış yaparak destekte bulunabilirsiniz.

Bağış Yapmak İstiyorum!

Reklam

Mete Esencan

Herkese merhaba! Ben Mete Esencan. ODTÜ Kimya Bölümü yüksek lisans öğrencisiyim. Temel bilim eğitimi sırasında edindiğim araştırma bilgisini ve üç yıl boyunca yönetiminde bulunduğum ODTÜ Kimya Topluluğu’nda kazandığım yöneticilik tecrübesini birleştirerek bir platform kurmayı planlamaktaydım. Bu amaçla 2021 yılının Şubat ayında ilk adımı atıp bilim, sanat ve felsefe üzerine sohbet edercesine yazılar yazabileceğimiz bir platform olan Doğa Filozofu’nu kurdum. Herkese keyifli okumalar dilerim!

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu