BiyolojiPsikoloji - Sosyoloji

Olmayan Uzvu Hissetmek: Hayalet Uzuv Sendromu

Uzuv kaybı yaşayan insanların onu hala varmış gibi hissetmeleri mümkün mü? Veya bir kadının sol elinin onu öldürmeye çalışması gibi inanması güç bir durum söz konusu olabilir mi? Dertlerine bırakın derman bulmayı, isim bile bulunamayan bu talihsiz insanlar deli oldukları için değil, beyinlerinin uğradığı kimyasal ya da fiziksel hasarlar yüzünden bu halde olabiliyorlar.

Beynin İki Yarım Küresi Arasındaki Köprü: Korpus Kallosum

Beynin, korpus kallosum adı verilen yapıyla birbirine bağlı iki yarım küresi vardır. Temel olarak, beynimizin sol yarım küresi vücudumuzun sağını, sağ yarım küresi ise solunu kontrol eder diyebiliriz.

robina weermeijer 3KGF9R 0oHs unsplash

Giriş cümlesinde bahsettiğimiz hastanın sol elinin onu boğmaya çalışmasının sebebi geçirdiği bir inme sonucunda korpus kallosumunda hasar oluşmasıdır. Bu hasar, beyninin daha analitik ve mantıklı düşünen sol yarım küresinin, daha evhamlı ve bunalımda olan sağ yarım küresini kontrol edememesine sebep olur. Örnekteki hastanın deli olmadığı gibi, geçirdiği operasyon sonucunda kesilen kolunu hala eski yerinde hissedebildiğini söyleyen hatta aynı koluyla nesnelere dokunabildiğini, çalan telefona uzanabildiğini iddia eden Tom da deli değildir.

Dokunamadan Hissetmek: Hayalet Uzuv Sendromu

Zaman zaman bunlar gibi talihsiz olaylara isim bulmakta güçlük çekilse de Tom en azından tanısı konulabilmiş şanslılardan sayılır. Fakat tanısının konulmuş olması, ne yazık ki Tom’un durumunun tamamen açıklanabildiği anlamına gelmiyor. Tom’un yaşadığı duruma hayalet uzuv sendromu adı verilir ve ampütasyon geçiren hastaların büyük bir çoğunluğu bu durumu tecrübe eder. Ampütasyon, bir uzvun medikal bir operasyon ya da travma sebebiyle vücuttan ayrılmasına denir ve dünya genelinde 57.7 milyon insanın ampütasyon geçirdiği biliniyor. Bu insanların ise %50’si ila %80’i hayalet uzuv ağrısından muzdarip. Peki, nedir hayalet uzuv sendromu?

ave calvar 5u4L E4eQWw unsplash 1

Terimin ortaya çıkışı 16. yüzyıla kadar dayanıyor. Kesilen uzvun eskiden olduğu yerde hissedilmesi durumuna hayalet uzuv sendromu, bölgede oluşan ağrıya da hayalet uzuv ağrısı adı verilir. Hayalet uzuvlar sadece kol ve bacak gibi ampütasyonuna daha sık rastlanan ya da en azından duymaya daha alışık olduğumuz bölgelerde değil, ampütasyonun olduğu her uzuvda görülebiliyor. Apandisiti alındıktan sonra apandisit ağrısı, rahmi alındıktan sonra regl ağrısı çekmeye devam eden ve penisi alındıktan sonra hayalet ereksiyonlar yaşayan hastalar bu duruma örnek olarak verilebilir.

Var Olmayan Bir Uzuv Bize Nasıl Acı Verir?

16. yüzyıldan beri bu ilginç fenomeni açıklamak için birçok hipotez ortaya atılmıştır. Bunların bir kısmı bedenin bütünlüğü bozulsa bile ölümsüz ruhun varlığına devam ettiği ya da hastaların sadece kesilen uzuvlarına duydukları üzüntü ve özlem hissinden kaynaklandığı gibi bilimsel temeli olmayan fikirlerdir. Bir diğer ve daha popüler bir görüş ise kesilen uzvun kalan parçasındaki sinir uçlarının hala aktif olduğu ve uzvun hala oradaymış gibi hissettirmesidir.

camilo jimenez 0yLmwcXLwLw unsplash

Göremediğimiz ama var olduklarını bildiğimiz uzuvlar, her ne kadar enteresan bir bilim kurgu senaryosu havası yaratsa da, sanıldığı kadar pozitif bir durum değildir. Çünkü hayalet uzuv hissi, yanında ağrısını da getiriyor. Hastalar bu ağrıyı güdükte (ampütasyon sonrasında vücutta kalan kısım) değil, kesilen uzuvlarının normalde olması gereken yerde yaşadıklarını belirtiyorlar. Ağrının materyal bir yeri olmadığı için de, hem sebebini anlamak hem de çözüme ulaştırmak epey zorlaşıyor. Can sıkıcı ve sebebi bilinmeyen bu sorunu anlamak ve bir çözüm bulmak için hayalet uzuvlar üzerinde birçok çalışma süregelmekte. Konuyla ilgilenen ve oldukça önemli adımlar atan bilim insanlarından biri ise Doktor V.S. Ramachandran.

Beynimizi Şaşırtan İllüzyon: Ayna Terapisi

Bir gün Doktor Ramachandran’ın kliniğine, hayalet kolunun garip bir şekilde kaldığını ve onu hareket ettirip eski haline getiremediğini belirten bir hasta gelir. Hasta, hayalet kolunun inanılmaz bir dirsek ağrısına sebep olduğunu söyler. Doktor Ramachandran ise hastasının ağrılarını dindirebilmek için basit bir düzenek hazırlar. Ana fikir hastanın beynini, kolunun hala yerinde olduğuna inandırmaktır. Hastasının önüne, ortasına ayna yerleştirdiği üstü açık bir kutu koyar ve sağlam kolunu aynanın önüne koymasını ister.

Ayna terapisi adını verdiği bu yöntemde, hasta kesilmiş kolunun olduğu yerde sağlam kolunun yansımasını görür. Aynaya baktığı sürece, hayalet kolunu tekrar hareket ettirebildiğini ve ağrılarının azaldığını sevinçle dile getirir. Hatta evinde ayna terapisine devam eden aynı hasta bir süre sonra Dr. Ramachandran’ı arar, artık bir hayalet kolunun olmadığını söyler. Sadece omzundan sarkan hayalet avcu ve parmakları olduğunu belirtir. Ayrıca, dayanılmaz dirsek ağrısının da ayna terapisiyle ortadan kalktığının müjdesini verir. Ayna sayesinde sağlanan görsel geri bildirim, beyne kolunun yerinde olduğunu ve endişelenecek bir şey olmadığını anlatır.

sekatsky OwR9cyMNe4c unsplash

Ampütasyon sonrası uzuvlarını kaybeden insanlardan bahsettik. Peki ya eksik uzuvlarla doğan insanlar da hayalet uzuvlara sahip olur mu? Bu soruyu cevaplamak için yine Doktor Ramachandran’ın bir hastası olan Mirabelle’i örnek verebiliriz.

Doğuştan Uzuv Kaybı Olan Birisi De Hayalet Uzuv Ağrısı Çekebilir Mi?

Mirabelle Kumar kolları olmadan doğan ve Dr. Ramachandran’a yönlendirilen bir öğrenci. Omuzlarının altında gelişmemiş üst kol kemiği görünüyor fakat ön kol kemiği ya da dirsek kemiği yok. Hayatında hiç kollara ellere ya da parmaklara sahip olmamış Mirabelle, kendini bildi bileli güçlü hayalet uzuvlar hissettiğini söylüyor hatta kollarının normalde olması gerekenden 15-20 santimetre kadar daha kısa olduğunu belirtiyor. Bundan dolayı normalde bir eldiven gibi geçmesi gereken protezinin ona büyük olduğunu ve onu kontrol etmesinin zor olduğunu dile getiriyor. Doktoruyla yaptığı konuşmadan sonra normalde olması gerekenden daha kısa bir protez kullanması konusunda anlaşıyorlar.

Reklam

Bilim ve Teknolojinin İnsanlığa Armağanı: Protez

Her geçen gün biraz daha fazla gelişen bilim ve teknoloji sayesinde ampüte hastaların %18’i ila %25’inin yaşadığı hayalet uzuv ağrılarına çözümler üretiliyor. Bu çözümlerden birisi ise hepimizin oldukça aşina olduğu protez. Mirabelle’in durumundan da anlaşılabileceği gibi, protezler, tıpkı ayna terapisinde olduğu gibi, beyni şaşırtma rolü üstleniyorlar. Protezler çeşitli şekillerde ve özelliklerde olabiliyorlar. Herhangi bir vücutsal fonksiyonu karşılayamasalar da dış görünüşün bütünlüğünü tamamlamak için kullanılan kozmetik protezler ya da kaslarınız tarafından oluşturulan elektrik sinyalleriyle kontrol edebildiğiniz myoelektrik protezler vardır. Görece yeni bir icat sayılabilecek myoelektrik protezlerin, hayalet uzuv ağrılarını azaltmada ve durdurmada kozmetik protezlere göre daha etkili olduğu gözlemlendi. Bunun sebebi ise, beynin hayalet kolu hareket ettirme isteğini karşılayabiliyor olmaları.

zsolt hubicska 9KlpvAcEzZE unsplash

Mirabelle, Tom ve doğuştan uzvu olmayan ya da bir travma sonucu uzvunu kaybetmiş birçok hasta belli birtakım zorluklarla da olsa, hayatına devam etmeyi başarıyor. Bu hastalar, hayalet uzuvlarıyla ya da hayalet uzuvlarının istediklerini yapmalarını sağlayan protezleri yardımıyla uzanabiliyor, tutabiliyor, koşup sarılabiliyorlar. Öyle ki, hayalet uzuvlarına gelen fiziksel uyaranları bile hissedebiliyorlar. Yenilenen ve gelişen protezlerin ve ayna terapisinin sanal gerçekliğe taşınması yolundaki çalışmaların önü oldukça açık görünüyor. Yoksa gelecekte bizleri, bize etten ve kemikten daha fazlasını sunabilecek biyonik kollar ve bacaklar mı bekliyor?

Protezlerin tavşanları inceleyen bir bilim insanı tarafından tesadüfen bulunduğunu daha önce duymuş muydunuz? Bu ilginç hikayeyi daha detaylı öğrenmek isterseniz “Tavşana Yapışan Titanyum: Protezlerin Tesadüfen Bulunması​” yazımızı inceleyebilirsiniz!

Kaynakça ve İleri Okuma

Lotze, M., Flor, H., Grodd, W., Larbig, W., & Birbaumer, N. (2001). Phantom movements and pain. An fMRI study in upper limb amputees. Brain : a journal of neurology124(Pt 11), 2268–2277. https://doi.org/10.1093/brain/124.11.2268

Moura, V. L., Faurot, K. R., Gaylord, S. A., Mann, J. D., Sill, M., Lynch, C., & Lee, M. Y. (2012). Mind-body interventions for treatment of phantom limb pain in persons with amputation. American journal of physical medicine & rehabilitation91(8), 701–714. https://doi.org/10.1097/PHM.0b013e3182466034

S. Ramachandran, Sandra Blakeslee. (1998). Beyindeki Hayaletler: İnsan Zihninin Gizemlerine Doğru.

TEDxTalks. (2017, September 22). Phantom limbs and perceived pain | Jens Foell | tedxfsu. YouTube. Retrieved September 28, 2022, from https://www.youtube.com/watch?v=7-EpZcKgufM&feature=youtu.be

YouTube. (2019, January 28). From Phantom Limb to bionic arm | CNRS in English. YouTube. Retrieved September 28, 2022, from https://www.youtube.com/watch?v=sw3RxgCOAHw

Bize Destek Olmak İster Misiniz?

  • Dilerseniz Patreon hesabımız üzerinden bize aylık veya tek seferlik bağış yaparak destekte bulunabilirsiniz.

Bağış Yapmak İstiyorum!

Doğa Ünelli

Herkese merhaba, ben Zeynep Doğa Ünelli. Boğaziçi Üniversitesinde İngilizce Öğretmenliği bölümünde 3.sınıf öğrencisiyim. Özellikle psikoloji, mitoloji ve dilbilim alanlarına ilgiliyim. Her zaman yeni şeyler öğrenmeyi ve öğrendiklerimi çevremdeki insanlara anlatmayı seven birisi olmuşumdur. Bana ilgi alanlarım hakkında konuşabilme fırsatını verdiği için de Doğa Filozofu ekibinde bulunmaktan çok mutluyum.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu